Geçmiş, zamanın derinliklerinde kaybolmuş bir deniz gibidir. Dalgaları, yüzyıllar öncesinden gelen yankılarla doludur; kıyıları ise günümüzün gerçekliğine dokunur. Bu enginlikte, insanlığın yolculuğunun izlerini, kültürlerin yükseliş ve düşüşlerini, bireysel yaşamların iniş….
Geçmiş, her ne kadar somut olarak elimizde olmasa da, şu anı şekillendiren, geleceği yönlendiren görünmez bir güçtür. Anılarımızdan oluşan kişisel geçmişlerimiz, atalarımızın izlerini taşıyan kolektif geçmişlerimiz ve hatta maddi kalıntıların….
Geçmiş, her birimizin içinde taşıdığı, görünmez fakat güçlü bir yük gibidir. Anılarımız, deneyimlerimiz, atalarımızdan miras aldığımız kültürel kodlar; tüm bunlar geçmişin günümüzdeki yankılarıdır. Geçmiş, dokunamadığımız, geri dönemediğimiz bir zaman dilimi….
Geçmiş, sürekli bir şimdiki zamanın üzerinde yükselen bir hayalettir. Somut bir varlığı yoktur, ancak etkisini her an hissederiz. İnsanlık tarihi boyunca, geçmişi anlamak ve onunla yüzleşmek, toplumların gelişiminde, bireylerin kimlik….
