Gündem, sürekli dönen bir çark gibi. Haber bültenleri, sosyal medya akışları, tartışma programları; her an yeni bir olay, yeni bir gelişme, yeni bir krizle dolup taşıyor. Bu hızla dönen çarkın içinde, bazı sesler, bazı gerçekler, kayboluyor. Gündemin gürültüsünün altında, fark edilmeden, sessizce çığlık atan gerçekler var. Bu gerçekler, gündemin parıltılı olaylarının gölgesinde kalarak, toplumun dikkatinden uzaklaşıyor. Oysa, bu görünmez gerçekler, toplumun geleceğini, sağlığını, huzurunu derinden etkiliyor.
Gündemin en ön sıralarında, genellikle politik tartışmalar, ekonomik krizler, ünlülerin hayatları ve küresel olaylar yer alır. Bunlar elbette önemli konular, ancak gündemin yoğunluğunun diğer, belki de daha önemli konuları örtbas etmesine izin vermeli miyiz? Örneğin, yoksulluk, eşitsizlik, çevre kirliliği, eğitimdeki sorunlar, sağlık hizmetlerine erişimdeki engeller gibi konular sürekli olarak gündemin alt sıralarında kalıyor. Hatta bazen tamamen görmezden geliniyor.
Bu sessiz çığlıkların en acı veren örneklerinden biri eğitimdeki eşitsizlik. Zengin ailelerin çocukları, özel okullarda, en iyi eğitimi alırken, yoksul ailelerin çocukları kaynak yoksunluğundan muzdarip oluyor. Eğitim fırsatlarındaki bu büyük fark, gelecekte sosyal ve ekonomik eşitsizliğin daha da artmasına neden oluyor. Gündem, eğitim reformlarını tartışırken, bu temel sorun çoğu zaman göz ardı ediliyor.
Bir diğer önemli konu da çevre kirliliği. İklim değişikliğinin etkileri giderek daha yoğun hissedilirken, çevre koruma çabaları yeterli bulunmuyor. Gündem, iklim zirveleriyle dolarken, günlük hayatımızda çevreye verdiğimiz zarar çoğu zaman görmezden geliniyor. Plastik kirliliği, hava kirliliği, su kaynaklarının tükenmesi gibi konular, gündemin gürültüsünün arasında kayboluyor. Oysa bu konular, gelecek nesillerin yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor.
Sağlık hizmetlerine erişimdeki engeller de gündemin gölgesinde kalan önemli bir sorun. Sağlık sistemlerinin yetersiz olduğu ülkelerde, yoksul ve imkansız kitleler tedavi olamamak nedeniyle hayatlarını kaybediyor. Gündem, sağlık politikalarını tartışırken, bu temel sorun çoğu zaman unutuluyor. Sağlık hizmetlerine eşit ve adil erişim, her toplum için temel bir hak olmasına rağmen, bu hak birçok insan tarafından elinden alınıyor.
Sonuç olarak, gündem sürekli değişen bir akış iken, toplumun dikkatini çekmeyen sessiz çığlıkları duymak ve bu çığlıklara ses olmak önemlidir. Gündemin parıltılı olaylarının ardına saklanan gerçekleri görmek, sorunlara çözüm bulmak için ilk adım. Eğer bu sessiz çığlıkları duymayı ve onlara çözüm bulmayı başarabilirsek, daha adaletli, eşit ve sürdürülebilir bir gelecek kurabiliriz. Bu da ancak gündemin gürültüsünün üstüne çıkıp, toplumun gerçek ihtiyaçlarına odaklanarak mümkün olabilir. Unutmayalım ki, bir toplumun sağlığı, sadece gündemin en öne çıkan olaylarıyla ölçülemez.
