Bilgi çağında yaşıyoruz. Parmaklarımızın ucunda, dünyanın her köşesinden haberlere, fikirlere ve görüşlere anında erişebiliyoruz. Ancak bu bilgi bolluğu, paradoksal bir şekilde, gerçekliğin net bir şekilde algılanmasını zorlaştırıyor. Gündem, artık sadece haberlerin kendisinden değil, aynı zamanda bu haberlerin nasıl sunulduğu, yorumlandığı ve manipüle edilebileceğinden de oluşuyor. Medya kuruluşları, sosyal medya platformları ve hatta bireysel aktörler, gündemi şekillendirmek ve algıları yönlendirmek için incelikli ve bazen de açıkça manipülatif teknikler kullanıyorlar. Bu durum, toplumun bilgiye erişimini ve doğruyu yanlışı ayırt etme yeteneğini tehlikeye atıyor.
Günümüzde gündem belirleme, bir güç oyununa dönüşmüş durumda. Hangi haberlerin öne çıkarılacağı, hangi olayların vurgulanacağı ve hangi açıdan sunulacağı, büyük ölçüde medya kuruluşlarının siyasi ve ekonomik çıkarlarıyla şekilleniyor. Büyük şirketlerin güçlü lobi faaliyetleri, belirli konuların gündemin tepesinde yer almasını veya tam tersine bastırılmasını sağlayabilir. Benzer şekilde, hükümetlerin propaganda mekanizmaları, kamuoyunu istedikleri yöne yönlendirmek için haber akışını kontrol edebilir ve manipüle edebilir. Bu durum, toplumun önemli konular hakkında bilgilendirilmesini engellediği gibi, demokratik süreçleri de tehlikeye atabilir.
Sosyal medya ise gündem belirleme sürecinde bambaşka bir boyut ekliyor. Hızla yayılan yanlış bilgiler, dezenformasyon ve algı operasyonları, gerçekliği çarpıtarak toplumsal kargaşa ve kutuplaşmaya yol açabiliyor. Algoritmalar, bireylerin kendi görüşleriyle uyumlu içerikleri göstererek “filter bubble” (filtre kabarcığı) etkisi yaratıyor ve farklı bakış açılarına maruz kalmalarını engelliyor. Bu da toplumsal birleştiriciliği baltalıyor ve karşılıklı anlayışa engel oluyor. Doğru bilgiye ulaşma çabası, yanlış bilgiyle boğuşmakla zaman kaybedilmesine ve bilgi kirliliğine sebep oluyor.
Ancak bu olumsuz tablonun üstesinden gelmek için umutsuzluğa kapılmak yerine, bilinçli bir tüketici olmak şart. Medya okuryazarlığını geliştirmek, haber kaynaklarını eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmek ve farklı görüşlere açık olmak, gündemin manipülasyonlarından korunmanın en etkili yollarından biridir. Birden fazla güvenilir kaynaktan bilgi almak, farklı bakış açılarını karşılaştırmak ve kaynakların arkasındaki motivasyonları sorgulamak, doğruyu yanlışı ayırt etmemize yardımcı olur. Ayrıca, sosyal medyada paylaşılan bilgileri eleştirel bir gözle incelemek ve yanlış bilgilerin yayılmasına katkıda bulunmaktan kaçınmak da oldukça önemlidir.
Sonuç olarak, bilgi çağında gündemin belirlenmesi ve algı yönetimi, toplumun demokratik işleyişi ve toplumsal barış açısından oldukça kritik bir konudur. Bilgi kirliliğinin ve manipülasyonun farkında olmak, eleştirel düşünme becerilerimizi geliştirmek ve bilinçli bir şekilde bilgi tüketmek, bu karmaşık dünyada yolumuzu bulmamız için hayati önem taşımaktadır. Aktif bir vatandaş olarak gündemin şekillenmesinde rol oynamak ve kendi gerçekliğimizi kendimiz inşa etmek, sorumluluğumuzdur. Sessiz devrimi durdurmak, sessiz kalmamakla başlar.
